"Çerkesler savaşır gibi dans eder, dans eder gibi savaşır!"
Danslar, halkların geçmişten günümüze kültürel birikimlerini yansıtan, toplumların geçmiş ve gelecek arasında bağ kurmasını sağlayan kültürel vasıtaların en önemlilerinden biridir. Bu vasıtalar aynı zamanda toplumun “kültürel belleği"ni oluştururlar.
Kültürel yaşamın içerisinde yer alan danslar, halkların kendine özgü inanç ve sosyal hayatlarına ilişkin refleksleriyle şekillenerek toplumların bir nevi kimlik işareti halini almıştır. Bugün toplumları tanımada önemli detayları danslarında bulmak mümkündür.
Pek çok etken gibi coğrafyanın da halk danslarına etkisi önemlidir. Kafkasya coğrafyasında özellikle savaş temalarının bolca yer aldığı sert ve hızlı danslar göze çarpar. Kuşkusuz bu durum, yüzyıllarca işgal ve istila girişimlerine direnmiş, neredeyse savaşsız günü geçmemiş bir toplum olarak tüm Kafkasyalıların olduğu gibi Çerkeslerin kültürel kodlarına da bu yönde karakteristik özellikler katmıştır.
Çerkeslerde dans ve Adıge Cegu (Çerkes Düğünü), Çerkes geleneklerinin manzumesi olan xabzenin en önemli parçalarından biridir. Genç nesiller arasında bir sosyalleşme ve iletişim aracı olmasının yanı sıra toplumun kültürel belleğinin korunması, tazelenmesi ve nesilden nesile aktarılarak sürdürülmesi adına da önemli bir vasıtadır.