58’İNCİ 11 MAYIS[1]
M. Rasih SAVAŞ
Kendi başına buyruk millet oIma vasfını çoktan ihraz ederek kendilerini dünyaya kabul ettiren Kuzey Kafkasyalılar özgürlük ve bağımsızlıklarını elde etmek için durmadan mücadele etmişlerdir.
1917’de patlak veren Bolşevik ihtilalini fırsat bilip aynı amaçla harekete geçen Kuzey Kafkasyalılar, memleketin her yanından gelen delegelerin katılması ile Terekkale ve daha sonra Andi’de toplanan halk kurultayları ile mutlu sonuç hazırlanmıştır. Ve nihayet Türkiye ile yapılan müzakereden sonra 11.5.1918’de Bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin kurulduğu bütün dünyaya duyurulmuştur.
Gerçekten Kuzey KafkasyaIıların çoktan hak ettikleri bu mutlu güne kavuşması geç ve çok zor olmuştur. Bu şanssızlığı da maalesef kötü komşuya düşmüş olmaktan başka bir sebebe bağlayamayız.
Evet, körpe devletimizin sağlam temel üzerine oturtulması için yardıma gelen Osmanlı Ordusunun Mondros Mütarekesinin ilanı üzerine Kafkasya’dan çekilmesiyle saldırılarını yoğunlaştıran Çar ve Bolşevikler ne hazindir ki yine talihsiz Kuzey Kafkasyalıların bağımsızlık ve özgürlüklerini gasp etmişlerdir.
Sık sık hatırlarım; 50 yıl kadar önce ilkokuldayken coğrafya kitabında insanların deri renklerine göre ırk ayırımına ait bir konu vardı. Irkı beyaz, ırkı siyah, ırkı esfer, ırkı ahmer diye ayırım yapılmış ve her ırktan birer resim konulmuştu.
En baştaki beyaz ırk için en medeni ırktır deniliyor ve bu ırka misal de resimde özel milli kıyafetli bir Kafkas delikanlısına aitti.
Ve aynı kitapta Afrika haritasının doğusunda Habeşistan İmparatorluğu, batısında da Liberya Cumhuriyeti olmak üzere Afrika’da tam bağımsız yalnız iki devlet gösteriliyordu.
Kuzey Kafkasya için ma’kus talih değil de nedir?
Kuzey Kafkasyalıların en medeni insana misal gösterildiği zamanlarda çoğu iptidai şekilde yaşayan kabilelerin tümü bugün Afrika’nın her yanında birer bağımsız devlet kurarak özgürlüklerine kavuşmuş dilediği gibi yaşıyorken Kafkasyalılar ne durumda?
Fakat bütün bunlarla beraber tekrar edelim ki tarihte şerefli bir yeri bulunan, mükemmel evsaf ve karakteriyle dünyaca tanınan milletler ilelebet en kıymetli hazine olan insanlık hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılamaz. .
11.5.1918’i geleceğin müjdesi oluncaya dek anacağız.
[1] Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi, Sayı: 37, Yıl:7, s: 1, Haziran-Temmuz 1976